Oklahoma City Thunder:
Draft’te ne yapmak istediklerine göre değişir; ama ben olsam Swift ile cüzzi bir kontrat imzalarım, diğer takımların da bu işe taş koyacağını zannetmiyorum. Green ve Durant harika bir ikili, üzerine takım kurulacak adamlar; ancak Russell Westbrook’un daha ciddi, daha sistemli bir ortamda ne kadar verimli oynayacağından çok emin değilim ve ilk iki sıra pas geçerse Rubio’yu atlamam. Swift’i bir kenara koyarsak eldeki uzunlar Nick Collison ve Nenad Krstic, vay vay vay. Gelecek sezonda da bu takımdan birşey beklenmemesi gerektiğinin farkındayım; ancak amaçsız bir sezon daha geçirmemeliler, kesinlikle. Hem Durant, hem de Green ligdeki üçüncü sezonlarına girecekler ve mental gelişimlerinin önemli bir kısmı da takımın yapacağı somut (galibiyet-mağlubiyet derecesi) gelişimle de doğrudan alakalı. Bu yüzden, çok da suyunu çıkarmayan bir meblağ ve uzunluktaki bir kontratla Swift’i bench’te tutmak gerekir. Swift kimdir, ne iş yapar, çok da mesele değil, takımın cap’i müsaitken cüzzi bir yatırımı daha hak eden bir fiziğe sahip. Öte yandan draft’tan Thabeet ile çıkılmazsa; Rasho olur, Orlando’nun Hedo hakkındaki tutumuyla da alakalı olarak Marcin olabilir, orta karar, sesini çıkarmadan işini yapacak bir uzun daha şart. Earl Watson ve Chucky Atkins’in ’10 yazında biten 10 milyon dolar civarı kontratları da yazın ya da sezon içinde kullanılmalı, draft’tan Thabeet gelirse bir pg-sg için, başka biri gelirse de savunma yapan, makul sayıda ribauntunu alan bir c için.
Memphis Grizzlies:
Kadro o kadar boş ki çok da yapılacak hamle gelmiyor aklıma. Boşluktan kastım nitelik değil, nicelik. Blake Griffin dedikleri kadar iyi çıkacaksa çehre değiştirebilirdi; ancak Ricky Rubio da hiç fena değil. (Memphis’te oynamama falan gibi şeylere itimat etmiyorum açıkçası, oynamıyorsa da takas eder alırsın şık bir adam.) Her yerde Ricky Rubio’nun adı geçiyor, laf arasında şunu da belirteyim: Rubio bence bu ligi çok bekletmeden sallayacak bir herif, farazi konuşuyor gibiyim ya da daha çok kahve ağzına benzedi; ancak iddiamın altını çizeyim istedim. OJ çok güzel herif, Mike Conley’i bench’imde isterim, peki ya Marc Gasol’e ne demeli? Ama draftten geleni de sayarsak, 2 tane büyük potansiyel, 2 tane de güzel gençle takım kurulmuyor takdir edersiniz ki. Free Agent’lardan da tutulacak adam yok ne yazık ki. Diğer takımlardaki Free Agent’lar arasından da piyasada fark yaratıp, sonra da cakasını satacak kalibre de adam da pek yok. Vasat adamlarla kadroyu doldurup, sezon ortasında 2010 gazındaki bir takıma Darko+Gay’i postalayıp, pota altında etkili bir adamı kadroya katıp bir top 3 pick daha kovalanılır mı, bence kovalanır. Bütün bunlar gerçekleşirse, Grizzlies önünü görecektir.
Ps: Rudy Gay son dönemlerde gördüğüm en tırt oyunculardan biri, bazı Nba kliplerinde bir değil, iki kere gözüküyor olması da kaderin bir cilvesi heralde.
Minnesota Timbervolwes:
Ooo babalar, bu nasıl kadro ama ya. Pota altı güzel, Craig Smith’ler falan; ama takımın gardları Bassy ve K-Oll, olmaz böyle! Yine tutmanın pek anlamı olmadığı free agent’lar var elde, aslında aklı evvelin biri çıkıp Rodney Carney’e büyük para vermezse, bench’te tutulacak bir herif kendisi. Jason Collins’in de korkunç kontratının sonuna geldik hayırlısıyla, basketbolu bırakacaktır umarım. Brewer sağlıklı dönerse, Foye, Miller, Gomes falan güzel herifler. Bassy de ilk 5 çıksın çok problem değil; ama güzel bir back up lazım. Yaklaşık 4 dakikadır free agent listesini inceledim baştan sona, şak diye alınacak biri gözüme çarpmadı. Ramon Sessions falan mantıklı bir hedef olarak gözükmedi. Mike Miller’dan vazgeçilir mi, bence geçilir; pazarlanmaya çok uygun bir kontratı var ve ortaya ne koyduğundan da çok emin değilim. Kevin Love’un olmasını bekleyecekler nasıl olsa ve bu arada Foye, Brewer, Gomes’e 3’er 5’er dakika daha fazla vermek, Mike Miller’dan 2 üçlük, biraz akıl beklemekten daha mı mantıklı acaba? Seneye bu zamanlar beni öldürün bunu söylediğim için; ama aklı başında bir koç ve şık bir pg’yle bu takımın çehresi çok değişir. Bu noktada pek çok Timbervolwes taraftarından ayrılıyorum sanırım; ancak bir outsider olarak görüşüm bu yönde. Ya aslında potansiyelli çok adam var 2-3 pozisyonlarında, draft’te de anladığım kadarıyla bu kadar yukarıdan seçilmeye değer bir pg yok Rubio dışında, koy baba pick’i Miller’ın yanına, güzel paket ha, şekil değiştirecek adam alınır.
1 yorum:
diğerlerine katılıyorum, ancak thunder konusunda benim farklı planlarım var. 2009 yazında max. kontrat önerebilecek dört takım mevcut: memphis, okc, detroit ve şu anki fa'lerle anlaşmazlarsa portland. portland boozer'la uğraşmayacaktır, detroit de hakkını 2010'a saklayacaktır. boozer'ın da memphis'le işi olmaz. bu durumda, max kontrat verebilecek takımlardan en şanslısı okc, boozer'la anlaşmak için.
ben bir şekilde boozer'ı ikna edip, pota altı işini o şekilde halletmelerinden yanayım. sezon içinde biten kontratları kullanarak da iyi bir oyuncu katabilirler ama boozer hem dış oyuncuları çok rahatlatır, hem de bir daha uzun bakmamalarını sağlar. eğer boozer işi olursa da, thabeet riskine girilebilir draft'tan, çünkü her halükarda sahada iyi bir uzunla oynayacağı için thabeet riski de fazla göze batmaz.
bu durumda swift'i tutmaları da gereksiz olur, collison-krstic bench'i kotarır. 1-2-3 zaten kral. yapacak tek şey, sezon içinde biten kontratları kullanıp 2010 avına hazırlanan bir takımdan iyi bir sg kapmak. bu da rip hamilton olabilir. jeff green bench'e çekilir, okc play-off yapar. tabi aceleleri olmadığı için bu plan üzerinden yürümeleri imkansıza yakın ama bana baya mantıklı gözüktü, mali konular dışında.
Yorum Gönder