Phelps'in finallerini NBC yüzünden NBA saatlerinde izlemek fikri hiç cazip gelmiyordu açıkçası, ama ilkini tecrübe ettikten sonra yalan söylememek gerek, değmedi diyemem. Vasat bir NBA maçı için ayakta kalınan saatleri düşününce, Phelps'e de bu güzelliği yapabilirim diye düşünüyorum. Bu arada TV yayınına girmişken Ian Thorpe'un yorumlarını dinlemek oldukça keyifli, Mats Wilander misali yaptığı güleryüzlü ve sağlam yorumlarla yorumculukta da havuzda olduğu kadar başarılı olduğunu söyleyebilirim.
400 m karışık aslında beklenilenden güzel geçti, Phelps'in dünya rekoru temposuna 200 dönüşüne kadar falan Cseh ve Lochte iyi dayandılar ve başabaş yüzdüler. Phelps dünya rekorunu kırarak, her yerde konuşulan 8 rekorlu 8 altın gibi ütopik bir sonucun ilk kısmını tamamlamış oldu. Burada Cseh'in performansına da değinmek lazım, bu kategoride Avrupa'nın 1 numarası Cseh ve 4 sene önce Atina'da ona bronz getiren derecesini 3 saniye geriye çekmeyi başarmış durumda, bu kategorinin short course'taki dünya rekorunun sahibi.
400 m karışık'ın bayanlarında da yine rekorun geldiği çok iyi bir yarış oldu. Stephanie Rice ve Kirsty Coventry kulvar dezavantajına rağmen şu ana kadarki en iyi yarışı izlettiler. Aslında yarışın Rice'la Katie Hoff arasında geçmesi bekleniyordu ki ikili arasında ufak bir rekabet vardı zaten uzun zamandır. Rice sene başında Hoff'un rekorunu kırmış, Hoff rekoru geri almış, Rice'ın bir kez daha geri aldığı rekoru bir kaç hafta önceki Amerika seçmelerinde bir kez daha kırmıştı Katie Hoff. Stephanie Rice ise rekoru 2. kez geri verdiği bu son dönemde daha çok Avustralya'nın yeni rekortmen sprinteri Eamon Sullivan'la kırıştırarak gündeme gelmişti. Ama belli ki boş durmamış ki inanılmaz bir yarış çıkardı ve Coventry ile beraber çok erken koptular Hoff ve diğerlerinden. Hoff aslında çok kötü yüzmedi çünkü rekoruna yakın bir dereceyle bitirdi yarışı ama Coventry ve Rice o kadar mükemmel bir performans çıkardı ki Hoff'u çok vasat gösterdiler. Öyle ki Rice rekoru 2 saniye geriye çekti ve 2. olan Coventry'nin derecesi bile son dünya rekorundan iyiydi.
4 x 100 m serbest'te Amerikan takımını merak ediyordum. Dara Torres, ilk katıldığı 84 Los Angeles olimpiyatlarında altını aldığında, bugünkü takım arkadaşı Kara Lynn Jones daha annesinin karnında bile değildi. Sonuç olarak Hollanda bayrak takımı bir kaç ay önce kırdıkları dünya rekorunun ardından bugün de olimpiyat rekorunu kırdılar. Dara Torres'li ABD gümüş kazandı ve dercelere bakıldığında ABD'nin 5 olimpiyatta birden yüzmüş olan tek sporcusu olan 41'lik Torres, bireysel derecelerde Avustralya'nın rekortmen yüzücüsü Trickett'tan sonra havuzun en hızlısıydı. Pekin'in en güzel hikayelerinden biri.
Bayanlar 400 m serbest de havuz dışı sebeplerle merak ettiğim bir kategori. Elemeleri bugün yapıldı onun da. Rice bozgunundan sonra Katie Hoff olimpiyat rekoru kırarak başladı elemelere ama ondan sonra havuza giren dünya rekorunun sahibi Federica Pellegrini'nin, Hoff'un derecesini de geliştirmesi tam bir gözdağı oldu rakiplerine. Pellegrini'nin temposuna çok rahat eşlik eden Britanya'lı Rebecca Adlington'a da dikkat etmek gerek, eğer finalde biraz daha iyi yüzebilirse madalya adayı. Aslında benim asıl merak ettiğim ilk cümlede de yazdığım gibi eski rekortmen ve o zamanın yenilmez yüzücüsü Laure Manaudou'nun ne yapacağıydı. Bilmeyenler için Manaudou, Pellegrini ve İtalyan erkek yüzücü Luca Marin arasında bir aşk üçgeni durumu vardı ve iş Manaudou'nun fotoğraflarının internete düşmesine kadar varmıştı. O zamandan beri toparlanamayan Manaudou, elemelerde kulvar avantajını elde edemedi ama ben yine de finalde iyi yüzeceğine inanıyorum Manaudou'dan.
Günün diğer finali erkekler 400 m serbest'ti. Bu kategoride rekorlar Thorpe'a ait olduğu için en azından bu olimpiyatta yeni bir rekor beklenmiyordu. En azından diyorum çünkü bugün altını alan 18 yaşındaki Kore'li Tae Hwan Park büyük ihtimalle Thorpe'un bu kategorideki rekorlarını 2012'ye kadar (veya 2012'de) kıracak. Atina'da Thorpe'u zorlayan Grant Hackett ise 4 yıl önce ona gümüşü getiren dereceye yakın yüzmesine rağmen 6. olabildi ama yarışı kazanan 18 yaşındaki bir yüzücünün idolü olduğunu bilmek onu çok mutsuz etmemiştir. Gerçek Hackett'ı favori kategorisi 1500 m serbest'te göreceğiz gibi..
400 m karışık aslında beklenilenden güzel geçti, Phelps'in dünya rekoru temposuna 200 dönüşüne kadar falan Cseh ve Lochte iyi dayandılar ve başabaş yüzdüler. Phelps dünya rekorunu kırarak, her yerde konuşulan 8 rekorlu 8 altın gibi ütopik bir sonucun ilk kısmını tamamlamış oldu. Burada Cseh'in performansına da değinmek lazım, bu kategoride Avrupa'nın 1 numarası Cseh ve 4 sene önce Atina'da ona bronz getiren derecesini 3 saniye geriye çekmeyi başarmış durumda, bu kategorinin short course'taki dünya rekorunun sahibi.
400 m karışık'ın bayanlarında da yine rekorun geldiği çok iyi bir yarış oldu. Stephanie Rice ve Kirsty Coventry kulvar dezavantajına rağmen şu ana kadarki en iyi yarışı izlettiler. Aslında yarışın Rice'la Katie Hoff arasında geçmesi bekleniyordu ki ikili arasında ufak bir rekabet vardı zaten uzun zamandır. Rice sene başında Hoff'un rekorunu kırmış, Hoff rekoru geri almış, Rice'ın bir kez daha geri aldığı rekoru bir kaç hafta önceki Amerika seçmelerinde bir kez daha kırmıştı Katie Hoff. Stephanie Rice ise rekoru 2. kez geri verdiği bu son dönemde daha çok Avustralya'nın yeni rekortmen sprinteri Eamon Sullivan'la kırıştırarak gündeme gelmişti. Ama belli ki boş durmamış ki inanılmaz bir yarış çıkardı ve Coventry ile beraber çok erken koptular Hoff ve diğerlerinden. Hoff aslında çok kötü yüzmedi çünkü rekoruna yakın bir dereceyle bitirdi yarışı ama Coventry ve Rice o kadar mükemmel bir performans çıkardı ki Hoff'u çok vasat gösterdiler. Öyle ki Rice rekoru 2 saniye geriye çekti ve 2. olan Coventry'nin derecesi bile son dünya rekorundan iyiydi.
4 x 100 m serbest'te Amerikan takımını merak ediyordum. Dara Torres, ilk katıldığı 84 Los Angeles olimpiyatlarında altını aldığında, bugünkü takım arkadaşı Kara Lynn Jones daha annesinin karnında bile değildi. Sonuç olarak Hollanda bayrak takımı bir kaç ay önce kırdıkları dünya rekorunun ardından bugün de olimpiyat rekorunu kırdılar. Dara Torres'li ABD gümüş kazandı ve dercelere bakıldığında ABD'nin 5 olimpiyatta birden yüzmüş olan tek sporcusu olan 41'lik Torres, bireysel derecelerde Avustralya'nın rekortmen yüzücüsü Trickett'tan sonra havuzun en hızlısıydı. Pekin'in en güzel hikayelerinden biri.
Bayanlar 400 m serbest de havuz dışı sebeplerle merak ettiğim bir kategori. Elemeleri bugün yapıldı onun da. Rice bozgunundan sonra Katie Hoff olimpiyat rekoru kırarak başladı elemelere ama ondan sonra havuza giren dünya rekorunun sahibi Federica Pellegrini'nin, Hoff'un derecesini de geliştirmesi tam bir gözdağı oldu rakiplerine. Pellegrini'nin temposuna çok rahat eşlik eden Britanya'lı Rebecca Adlington'a da dikkat etmek gerek, eğer finalde biraz daha iyi yüzebilirse madalya adayı. Aslında benim asıl merak ettiğim ilk cümlede de yazdığım gibi eski rekortmen ve o zamanın yenilmez yüzücüsü Laure Manaudou'nun ne yapacağıydı. Bilmeyenler için Manaudou, Pellegrini ve İtalyan erkek yüzücü Luca Marin arasında bir aşk üçgeni durumu vardı ve iş Manaudou'nun fotoğraflarının internete düşmesine kadar varmıştı. O zamandan beri toparlanamayan Manaudou, elemelerde kulvar avantajını elde edemedi ama ben yine de finalde iyi yüzeceğine inanıyorum Manaudou'dan.
Günün diğer finali erkekler 400 m serbest'ti. Bu kategoride rekorlar Thorpe'a ait olduğu için en azından bu olimpiyatta yeni bir rekor beklenmiyordu. En azından diyorum çünkü bugün altını alan 18 yaşındaki Kore'li Tae Hwan Park büyük ihtimalle Thorpe'un bu kategorideki rekorlarını 2012'ye kadar (veya 2012'de) kıracak. Atina'da Thorpe'u zorlayan Grant Hackett ise 4 yıl önce ona gümüşü getiren dereceye yakın yüzmesine rağmen 6. olabildi ama yarışı kazanan 18 yaşındaki bir yüzücünün idolü olduğunu bilmek onu çok mutsuz etmemiştir. Gerçek Hackett'ı favori kategorisi 1500 m serbest'te göreceğiz gibi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder