José'nin ipini çekeli bir kaç hafta oldu, o konuya girmiyorum. Sezon başında Grant'i kuma getiren Rom, arkadaşının yeterli olmadığının farkında ki ona da bir kuma getiriyor. Barcelona'da 3 sene Rijkaard'a yaverlik yapan ve geçen seneyi de Ajax'ta geçiren Henk ten Cate, menajerine ve İngiliz basınına göre Grant'in asistanlığına getirilecek.
Grant'in tek başarısının (İsrail ligi pek ilgimi çekmemekte) 2006 elemelerinde, inanılmaz şanslı skorlarla grubu 3. bitirmek olması yetmezmiş gibi, ten Cate'nin de Eredivisie'de ona buna 5-6 atan Ajax'la kazandığı traş maçlarla değerlendirilmemesi lazım. Geçen sene ön elemede Kopenhag'a elenip, CL'ye giremediler. UEFA'da Fenerbahçe'yle birlikte elendiler. Ligi alamadılar. Bu sene, yine ön elemede, Slavia Prag aynı tarifeyi uyguladı. Dün gece de Dinamo Zagreb geçti üzerlerinden, UEFA gruplarına bile kalamadılar. ten Cate'yi çok iyi tanımasam da, José'nin olduğu yerde şimdi bu ikiliyi görmek bünyeye ters gelecek bir süre.
Bir de enteresan detay var, bilmiyorum kimsenin gözüne çarptı mı acaba. Rom, bilindiği gibi bir Rus yahudisi. Grant'ı getirdiğinde, sinagogdan arkadaşı muhabbeti çıkmıştı. Grant'in de gelir gelmez ilk icraatı formda Alex'i kesip, yerine form eğrisi Acıbadem yokuşunu andıran, hemşerisi Ben Haim'i oynatmaktı. Tabi bir sorunum yok bu durumla, Benitez'inkinden daha fazla rahatsız etmiyor beni.
Ama dikkatimi çeken bu detayı da yazayım, ten Cate Ajax'ın hocası. Ajax maçlarında bazen tribünde İsrail bayrakları veya İbranice yazılar görebilirsiniz. Durum İsrail'li bir oyuncuya destek falan değil tabi, bir Deportivo & Türkiye durumu söz konusu. Ajax'lılar kendilerine "Jews" diyor, Millwall tarzı bir "us versus the world" durumu yaratma çabasıyla.
PSV ve Feyenoord maçlarında Ajax'lılar "yahudi" olmamalarına rağmen de, kendilerine biçtikleri bu kimlikle ilgili enteresan tacizlere maruz kalıyorlar. "Hamas! Hamas! Joden aan het gas!"* tezahüratı Gazze'de bir cuma namazı çıkışından değil, Ajax'ın gittiği deplasmanlardan. Tabi bu kendi yarattıkları bir durum, en "kötü" olmak isteyen taraftar grupları, hep en izole olanı oynamak istemiştir. Geçen sene de Feyenoord derbisinde, o tarihle çakışan Rotterdam Bitz'i kastederek, "Als de lente komt dan gooien wij bommen op Rotterdam!"** tezahüratı yapıp Hollanda'da bayağı tepki aldılar, çok da rahatsız olduklarını zannetmiyorum. O kadar ciddileşti ki durum, Avrupalı yahudi parlamenterler, F-side tribününe destek falan verdi.
Hocaları şimdi Chelsea yolunda, F-sider'lar en azından Chelsea'ye gitmesinden memnundur ten Cate'nin.
Grant'in tek başarısının (İsrail ligi pek ilgimi çekmemekte) 2006 elemelerinde, inanılmaz şanslı skorlarla grubu 3. bitirmek olması yetmezmiş gibi, ten Cate'nin de Eredivisie'de ona buna 5-6 atan Ajax'la kazandığı traş maçlarla değerlendirilmemesi lazım. Geçen sene ön elemede Kopenhag'a elenip, CL'ye giremediler. UEFA'da Fenerbahçe'yle birlikte elendiler. Ligi alamadılar. Bu sene, yine ön elemede, Slavia Prag aynı tarifeyi uyguladı. Dün gece de Dinamo Zagreb geçti üzerlerinden, UEFA gruplarına bile kalamadılar. ten Cate'yi çok iyi tanımasam da, José'nin olduğu yerde şimdi bu ikiliyi görmek bünyeye ters gelecek bir süre.
Bir de enteresan detay var, bilmiyorum kimsenin gözüne çarptı mı acaba. Rom, bilindiği gibi bir Rus yahudisi. Grant'ı getirdiğinde, sinagogdan arkadaşı muhabbeti çıkmıştı. Grant'in de gelir gelmez ilk icraatı formda Alex'i kesip, yerine form eğrisi Acıbadem yokuşunu andıran, hemşerisi Ben Haim'i oynatmaktı. Tabi bir sorunum yok bu durumla, Benitez'inkinden daha fazla rahatsız etmiyor beni.
Ama dikkatimi çeken bu detayı da yazayım, ten Cate Ajax'ın hocası. Ajax maçlarında bazen tribünde İsrail bayrakları veya İbranice yazılar görebilirsiniz. Durum İsrail'li bir oyuncuya destek falan değil tabi, bir Deportivo & Türkiye durumu söz konusu. Ajax'lılar kendilerine "Jews" diyor, Millwall tarzı bir "us versus the world" durumu yaratma çabasıyla.
PSV ve Feyenoord maçlarında Ajax'lılar "yahudi" olmamalarına rağmen de, kendilerine biçtikleri bu kimlikle ilgili enteresan tacizlere maruz kalıyorlar. "Hamas! Hamas! Joden aan het gas!"* tezahüratı Gazze'de bir cuma namazı çıkışından değil, Ajax'ın gittiği deplasmanlardan. Tabi bu kendi yarattıkları bir durum, en "kötü" olmak isteyen taraftar grupları, hep en izole olanı oynamak istemiştir. Geçen sene de Feyenoord derbisinde, o tarihle çakışan Rotterdam Bitz'i kastederek, "Als de lente komt dan gooien wij bommen op Rotterdam!"** tezahüratı yapıp Hollanda'da bayağı tepki aldılar, çok da rahatsız olduklarını zannetmiyorum. O kadar ciddileşti ki durum, Avrupalı yahudi parlamenterler, F-side tribününe destek falan verdi.
Hocaları şimdi Chelsea yolunda, F-sider'lar en azından Chelsea'ye gitmesinden memnundur ten Cate'nin.
*: Hamas! Hamas! Jews into the gas!
**: When spring comes, we will throw bombs on Rotterdam!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder