Güncel bir konu değil bu, üzerinden nerdeyse 6 ay geçti. Unutmanın en kolay olduğu ülkede, belki de bir çoğunuzun haberi olmayan, bir satır arası.
Futbol Plus diye bir dergi var, hala var mı bilmiyorum. Bir iki kez aldım, beğenmedim. Bu Futbol Plus, (ben kısaca F.P.), başlarında Fotomaç'ın genel yayın yönetmeninin kardeşi var. Tabi bunu daha sonra öğrendim.
Yazın başında Futbol Oscar'ları verdiler. Oscar'ın hikayesine birazdan değinicem, yaptığı asparagas transfer haberleri için "Hangimizin hoşuna gitmiyor ki?" diyebilen, hangi hayalgücüyle uydurduğu meçhul Giunti - Kluivert roportajlarıyla rezil olan, Tigana'ya basın toplantısında babasının hayatta olup olmadığını soran Air İsmail, İsmail Er, yılın futbol adamı olabiliyor bu ülkede. Diğer ödül sahibi Esat Yılmaer'den bahsetmiyorum bile, Mr. Bulls Blues Bar, ona gereken tepki TSYD başkanı yapılarak gösterildi zaten.
Ha, bu arada, okuyucular verdiyse bu ödülü, ben de yılın en dallama okuyucu ödülünü layık görüyorum Futbol Plus okuyucularına.
Her şeyin Oscar'ını verebilmenin mümkün olduğu bir ülkedeyiz tabi. Afacanveletler İlköğretim Okulu Murat Özarı'ya yılın tipster'ı Oscar'ını vermesi hangimizi şaşırtır? Ya da Magazin Gazetecileri Derneği diye bir dernek toplanıp yılın en iyi çıkış yapan erkek şarkıcısı Oscar'ı verdiğinde ne düşünürüz? İşi kimin kimle hangi pozisyonda seviştiği mertebesine inen bir sendika, hangi alandaki çıkıştan bahsediyor olabilir? Cosmopolis'te Türkiye'nin Sarah Jessica Parker'lığını yapan Sevim Gözay'ın Nihat Doğan'la sabah programı yapması da bir Oscar beklentisi mi? Tamer Karadağlı, Kevin Costner'cılık oynarken, Türkiye'de yapılmamış bir iş yapıyoruz diyorsa (evet, Türkiye'de kimse Bodyguard'ı dizi formatında çekmedi.), ona en iyi bodyguard mı yoksa en iyi Ali Cengiz Oscar'ını verelim? Mantar gibi türeyen ve sermayecisinin kankalarına ödül dağıtan yeni nesil, köprü altı kolejlerinin Oscar'larını daha ne kadar programların masalarında sergileyeceğiz?
Futbol Plus diye bir dergi var, hala var mı bilmiyorum. Bir iki kez aldım, beğenmedim. Bu Futbol Plus, (ben kısaca F.P.), başlarında Fotomaç'ın genel yayın yönetmeninin kardeşi var. Tabi bunu daha sonra öğrendim.
Yazın başında Futbol Oscar'ları verdiler. Oscar'ın hikayesine birazdan değinicem, yaptığı asparagas transfer haberleri için "Hangimizin hoşuna gitmiyor ki?" diyebilen, hangi hayalgücüyle uydurduğu meçhul Giunti - Kluivert roportajlarıyla rezil olan, Tigana'ya basın toplantısında babasının hayatta olup olmadığını soran Air İsmail, İsmail Er, yılın futbol adamı olabiliyor bu ülkede. Diğer ödül sahibi Esat Yılmaer'den bahsetmiyorum bile, Mr. Bulls Blues Bar, ona gereken tepki TSYD başkanı yapılarak gösterildi zaten.
Ha, bu arada, okuyucular verdiyse bu ödülü, ben de yılın en dallama okuyucu ödülünü layık görüyorum Futbol Plus okuyucularına.
Her şeyin Oscar'ını verebilmenin mümkün olduğu bir ülkedeyiz tabi. Afacanveletler İlköğretim Okulu Murat Özarı'ya yılın tipster'ı Oscar'ını vermesi hangimizi şaşırtır? Ya da Magazin Gazetecileri Derneği diye bir dernek toplanıp yılın en iyi çıkış yapan erkek şarkıcısı Oscar'ı verdiğinde ne düşünürüz? İşi kimin kimle hangi pozisyonda seviştiği mertebesine inen bir sendika, hangi alandaki çıkıştan bahsediyor olabilir? Cosmopolis'te Türkiye'nin Sarah Jessica Parker'lığını yapan Sevim Gözay'ın Nihat Doğan'la sabah programı yapması da bir Oscar beklentisi mi? Tamer Karadağlı, Kevin Costner'cılık oynarken, Türkiye'de yapılmamış bir iş yapıyoruz diyorsa (evet, Türkiye'de kimse Bodyguard'ı dizi formatında çekmedi.), ona en iyi bodyguard mı yoksa en iyi Ali Cengiz Oscar'ını verelim? Mantar gibi türeyen ve sermayecisinin kankalarına ödül dağıtan yeni nesil, köprü altı kolejlerinin Oscar'larını daha ne kadar programların masalarında sergileyeceğiz?
1 yorum:
tebrik ediyorum...
tamamına katılıyorum..
Yorum Gönder