25 Nisan 2008

Mario Ancic

Hem okul hem spor yürümez derler, kısmen doğrudur da. Amerika'daki gibi sporu üniversitelerde ve kolejlerde birer program haline getirmemiş bir coğrafyada sorsam üniversite mezunu kaç sporcu tanıyorsunuz diye, şak diye cevap veremezsiniz. Peki çok mu gereklidir, aslında değildir. Bizi ilgilendirir mi, hayır. Lise diplomasıyla parlamento kapısından giriliyorsa bu ülkede, sporcunun akademik geçmişini kurcalamak ukalalıktır.


Mario Ancic, Davis Kupası'nda ülkesine kazandırdığı maçtan sonra 4 saat araba kullanarak maçın oynandığı Dubrovnik'ten Split'e gidip, bitirme tezinin sunumunu yaptı ve hukuk diplomasını cebine koydu. Bir yandan tüm dünyayı gezip, turnuvadan turnuvaya koşarak, göçebe hayatı yaşamak, kazanılan tonla paraya karşı bir yandan 24 yaşında hukuk fakültesinden mezun olmak.

Profesyonel sporcuların ezici bir çoğunluğunun üniversite mezunu olduğu bir ülkede, Amerika'da yaşasaydım, muhtemelen dikkatimi çekmezdi bu haber ama yine de istisnai örnekler çıkınca, elde olmadan helal olsun diyor insan.

Hiç yorum yok: