Televizyonda spor artık çığrından çıktı. Hepimiz hemfikiriz buna herhalde. Bir tek Tümer'li Larissa'yı izleyemiyoruz canlı olarak. Ve ekrana sadece maçlar da gelmiyor haliyle anlatımları da beraberinde geliyor. Orda da farklı bir çılgınlıkla karşılaşıyoruz. Maç izleyip keyif alayım derken kendimi sahadaki oyunun haricinde spikerle mücadele ederken buluyorum. Sonra da "Neden, nasıl böyle bir durumun içindeyim?" diye buhranlara sürükleniyorum.
Gökhan Telkenar unutulmaz bir performans yaşattı dün gece Liverpool - Chelsea maçı boyunca, özellikle de maçın sonunda. Maçın çeşitli anlarında duble bip geldi evlerimize. Kişisel bir ricam olacak, en azından sesini kısalım cep telefonunun.
Asıl mesele, kafamı kurcalayan olay, Gökhan Telkenar'ın Liverpool'u tutarak maçı anlatması. Uzatmanın sonunda gol geldi ve coşkulu sesinden eser kalmadı. Suskunluk. İlker Tahsin skeci gelecek sandım o an. "Eyvah, yapmayın çocuklar." Ne gerek var? Kop tribünüyle beraber hisse mi alacak sanki? Bilemiyorum Altan.
Çok yakın geçmişte, FOX'ta Calzaghe - Hopkins maçında da benzer bir performans Bilgehan Demir'den gelmişti. Muhammed Ali, Rocky Balboa, Rocky Marciano, Rocky 7, belki antrenör, hakemler... Hopkins yenilince biz de yenilmiş sayıldık.
Şu gördüklerimiz çok nadide performanslar olarak anılmalı ama çok sık yaşıyoruz artık ortalama haline geldi.
Belki de Tim Duncan performansları bunlar; "They made it look easy."
Kimbilir.
2 yorum:
Drogba'yı telaffuz ederken çenesinin altından hava pompalıyorlar zannettim. chelsea telaffuzu esnasındaysa herhalde diline kramp girdi diye düşündüm. bu kadar ezik olabilir mi bir insan yahu? çelsi diyeceksin, drogba diyeceksin. çuelssi, dürogba, ne lan bunlar?
Star spikerlerinin bunca zamandır kendilerini hiç geliştirememiş olmaları takdire şayan. Manchester maçında bikaç dakikalığına bağlantı koptu için stüdyodan Uğur Önver anlattı yanılmıyorsam. Bu 2 dakkacık süreyi bile müthiş kullanarak Deco'yu Iniesta, Xavi'yi Deco, Rooney'i de Scholes yaptı.
Yorum Gönder