06 Temmuz 2009

Çingene

“I see myself as No. 2; that’s where I am,” Serena said. “I think Dinara did a great job to get to No. 1. She won Rome and Madrid.”
Serena yine bir Necati Ateş açıklaması yapmış, ne kendisi, ne de şakşakçısı kimi Amerikan medyası kusura bakmasın. Aktif bayan tenisçiler arasında şu ana kadar en fazla para kazanmış oyuncu olarak, bu parayı kazandığı organizasyonun, yani WTA'nın hakkında birşeyler biliyordur diye tahmin ediyorum. En azından puanlamanın nasıl yapıldığını, mesela. Evet, Serena şu anda Roland Garros dışında bütün GS'lerin son şampiyonu olmasına rağmen 2 numara sıralamada. Yukarıdan anlaşılacağı gibi de, 1 numara da Safina.

Serena tabi ki biliyor, WTA puan sıralamasının nasıl yapıldığını. Sadece thrash-talk yapıyor işte. Safina'nın Roma ve Madrid'deki b2b "Jr." Grand Slam şampiyonluklarına sokarken, aynı turnuvalarda kendisinin maç kazanamadan elendiğinden bahsetmiyor. Ya da son 1 yıldır bu 3 GS dışında turnuva kazanamadığını. Dolayısıyla ödülü sadece para değil, puan da olan ve insanların bu yüzden kıçlarını yırttıkları bu turnuvaları, biraz da işine gelmediği için, gözardı ediyor.

Halbuki, Masters turnuvaları bir GS'ın yarısı kadar puan veriyor oyunculara. Misal bir GS kupası 2000 puan demek, Masters'ta 1000. Ya da GS çeyrek finali 500 iken, Masters'ta 250 puan. Puanlarda %50'lik bir oran varken, toplam para ödülleri birbirine daha yakın. Bayan tenisinin ne kadar tahmin edilemez ve iniş-çıkışlara ne kadar müsait bir spor olduğu gözönüne alınırsa puanlamanın oldukça makul olduğu söylenebilir.

Masters derken, Masters ismi tabi ATP'ye, dolayısıyla erkeklere ait. Ben ayrım yapmak istemezdim ama ne yapayım. WTA'da Premier Mandatory diyorlar bu turnuvalara kısaca. Indian Wells, Miami, Madrid, Beijing ve bazen yeri değişen sezon sonu turnuvası. Premier 5 dedikleri turnuvalarsa yine 3. önemde turnuvalar. Mesela onun kupasının getirisi 800 puan.

Şimdi Serena'ya geri dönersek, bakalım ne yapmış 2009'da. Parantez içerisindekiler o turnuvadan aldığı puanı gösteriyor. Turnuvaları kendi sınıflarına göre büyükten küçüğe ayırdım.

Avustralya Açık - Ş - (2000)
Fransa Açık - ÇF - (500)
Wimbledon - Ş - (2000)

Indian Wells - katılmadı
Miami - F - (700)
Madrid - 1. Tur - (5)

Dubai - YF - (350)
Roma - 2. Tur - (1)

Sydney - YF - (200)
Paris - YF - (200)

Marbella - 1.Tur - (1)

Safina'ya bakalım.

Avustralya Açık - F - (1400)
Fransa Açık - F - (1400)

Wimbledon - YF - (900)

Indian Wells - ÇF - (250)

Miami - 3. Tur - (80)
Madrid - Ş - (1000)

Dubai - 2. Tur - (1)

Roma - Ş - (800)

Sydney - F - (320)
Stuttgart - F - (320)

Ordina - YF - (130)

Matematik ortada, Serena iki Grand Slam kazanarak sıralamada oldukça tırmandı ve bu sezon Safina'dan sonra en çok puan kazanan 2. tenisçi ama Safina'nın da sezon içerisinde daha istikrarlı olduğu da ortada. Safina'nın 2 şampiyonluğu, 4 finali, 2 yarı finali ve 1 tane de maç alamadan elendiği turnuva var. Serena'nın 2 şampiyonluğu, 1 finali, 3 yarı finali ve 3 tane maç alamadan elendiği turnuvası var.

Ağzını biraz daha az çalıştırıp, 2 turnuva kazanıp 1 numara olabilir, bu kadar istiyorsa. Defalarca 1 numara olmuş, 27 gibi bayanlar tenisi için veteran diyebileceğimiz bir yaşta olan biri değil de, 18 yaşında genç birinin yapabileceği ucuzlukta bir hareketti ama Serena olunca etikete bakmıyorsunuz işte.

Hiç yorum yok: