15 Ekim 2009

İstifa

Fatih Terim'in istifası doğal olandı. 10 maçta 15 puan toplayabilmek, İspanya'dan 15 puan fark yemek, Belçika ve Estonya'ya toplam 7 puan kaybetmek iyi bir performans değil. Futbol entellerinin fazlaca abartmasına rağmen, 3 - 4 iyi oyuncusu dışında vasat bir takımdı Bosna ve grubun iki seribaşından, yani Euro 2008'in iki yarı finalistinden sadece 1 puan almalarına rağmen 2 hafta kala garantilediler play-off'u. Ne kadar kibirli bulunacak olsa da, bu Türkiye'nin ikramıdır. Federasyonun bu tip bir performanstan sonra istifayı kabul etmesi de anormal bir durum değil.

Sadece Türkiye değil, Dünya Kupası dışında kalan geleneği olan futbol ülkesi. Danimarka 86. dakikada Liedson'dan golü yemeseydi ya da geçen haftasonu İsveç'e yenilseydi, bugün Portekiz değil İsveç gidecekti play-off'a. Sonuç olarak, son 10 yılı A milli takım olmak üzere, 1990'dan beri, 20 yıldır çeşitli yaş gruplarında İsveç milli takımlarında çalışan 61 yaşındaki Lars Lagerback istifa etti. Bu süre içerisinde İsveç, 5 büyük turnuvaya katılmayı da başarmıştı.

Eski kankaları Slovaklar'ın Slovenya'ya yenilmesiyle kupa dışında kaldı Çekler de. Euro 2008'den sonra Brückner kenara çekilince, yerini dolduramamışlardı zaten, Rada ve Straka fazla dayanamadılar. Sonra Sparta Prag'ın efsanelerinden Ivan Hasek geldi takımın başına. Eski bir futbolcu olmasına rağmen aynı zamanda bir avukat olan Hasek, takımın başına gelmeden birkaç hafta önce Çek Futbol Federasyonu'nun başkanlığına seçilmişti ve ilk icraati elemelerin sonuna kadar milli takımın başına kendisini getirmek oldu. Çekler, onunla daha iyiydi ama o sözünü tuttu ve elemelerin bitimiyle görevi bıraktı.

Bir diğer sansasyonel takım Hırvatistan'dı. Karizmatik hocaları Bilic'le, bize toslamasalar Euro 2008'de daha da ilerleyebilirlerdi. Elemelerde hem düşüşteki Ukrayna'nın arkasında kaldılar, hem de daha önce nikahlarına aldıkları İngilizler'den içerde 4, dışarıda 5 yediler. Basın, Bilic'ten çok futbolcuları eleştiriyor ama genç hoca da her an istifa edebilir.

7. grupta sadece Faroe Adaları'nı geçebilen, Avusturya ve Litvanya'nın arkasında kalan Romanya ise faturayı Mutu'ya kesti. Piturca'dan görevi enkaz halinde devraldığında Razvan Lucescu'nun yapabileceği pek birşey kalmamıştı, o da 5 yedikleri Sırbistan maçından sonra disko seferinde yakalanan ve kimseyle vedalaşmadan kamptan ayrılan Mutu'yu kadro dışı bıraktı.

Bulgarlar da uzun zamandır büyük turnuvalardan uzaklar. Güzel bir grup çekmelerine rağmen Trapattoni'nin İrlanda'sını geçemediler. Son maçta Gürcüler'e atılan 6 gol kimsenin gözünü boyamadı haliyle, Kıbrıs deplasmanında yenilen 4 golü unutmadı kimse ve eski Fenerbahçe'li Stanimir Stoilov'un kellesini istiyor taraftarlar.

İstifa iyidir, zihin açar, önünüzü görürsünüz. Gideni aratan gelenlerden sadece korkaklar çekinir.

Hiç yorum yok: