12 Aralık 2007

Piramitlerin arasında bir Türk Part 2


Kaskı taktın motosikletin çalışıyor starttasın neler hissediyorsun o an?
İlk motosiklet sabah 8’de start alacaktı. 106 tane motosiklet var. Ben 68. sıradayadım. Startı aldıktan sonra 48 km bağlantı etabı ve ardından zamana karşı etap başlayacaktı. 98’den beri gözüme kestirdiğim bu ralliye başlamayı başarmış olmak beni çok mutlu etti. Şimdi amaç bitirip diğer sürücülere göre ne haldeyim onu görmek ve tecrübe kazanmaktı. İlk özel etabın startına ulaştım ve hakem geri saymaya başladı. Gayet sakin bir başlangıçla önümdeki uzun günleri hesap ederek haddinden fazla temkinli sürmeye başladım. Yol bulma işine ilk 20km. sonunda alışıktan sonra biraz keyfini çıkarmaya başladım. Tempoyu arttırıp gazlamaya başladım yoksa etap bitecek gibi değil. 200. Km’den sonra ilk kum tepeleri karşımıza çıktı. Hiç bu kadar büyük olabileceklerini tahmin etmemiştim ama zorlanmadım. İlk 300 Km. boyunca 35. start alan motosikleti yakaladım. Çok rahattım hiç yorgunluk yoktu kaybolmadan yolumu buluyordum toplamda 33 tane motosikleti yakalayıp geçtim. Etabın bitişine 16 Km. kala ne olduğuna inanamazsın.

Yoksa arıza mı çıktı?
Arka lastiğe güç aktaran ön dişlinin vidası düştü, parça yerinden fırlayıp şase ve salıncak arasına sıkıştı. Durumun ne kadar yıkıcı olduğunu anlatamam. Sen aylarca çalış uğraş İstanbul’da motosikletine bakan mekaniker düzgün sıkmadığı için veya cıvata sıcaktan uzadığı için düşsün. Bütün geçtiğim motosikletler yanımdan geçiyor etabın sonuna yaklaştığım için kalan iki yudum suyla çölün ortasında 40 derece sıcakta o kıyafetlerle 2,5 saat tamirle uğraştım. Sonunda motosikleti yürütebildim ve son 16 Km’yi turistik gezi temposunda tamaladım. İlk günün bilançosu 3 saat zaman cezası ve 2,5 saat tamirle 5,5 saat zaman kaybı. Üzerine bütün akşam geçici bulduğum çözümü değiştirip yine sağlıklı çalışabilmesi için geç vakte kadar çalıştım ve uykusuz kaldım.

Yol bulmakta zorlandığın oldu mu? Hiç kayboldun mu?


İlk başta hiç olmadı çünkü sürekli izlere dikkat ederek kullandım. 2. gün uykusuz ve motosiklete güvensiz olmama rağmen etabı 21. tamamladım Rallideki 6 kategorinin en yavaşı olan 450 marathon sınıfında yarışmama rağmen 106 motosikletten 21. olmak beni sevindirdi. Özellikle ilk tecrübem olduğu düşünülürse hiç fena değil. 3. gün 21. start alacaktım, tempolu kullananlarla beraber sürmek heyecan verici. İlk 100 Km. 3 motosiklet beraber sürdük. Önümüzde giden 5 motosikleti geçtik. Tempomuz çok iyiydi ta ki benim motosikletim su kaynatana kadar. Havası alınması gereken su kanallarının civatalarına ulaşmak için herşeyi söküp yeniden toplamam gerekti. Artık kabak tadı vermeye başladı 2 günde bir çölün ortasında kısıtlı imkanlarla tamir seansları. Herşeyi kitabına göre yaptım. Harekete geçtim 50 Km. sonra bir daha aynı sorun ilk gün yırttım ama bu sefer galiba herşey bitiyor diye düşünürken bir daha aynı işlemleri yapıp motoru zorlamadan yavaş kullandım. Bu arada etabın bitişine 90 km. kala çok fena kayboldum sonra yolu buldum. Çok parlak olmayan bir dereceyle günü tamamladım. O akşam yol bulma işini çözdüğümü düşünüyordum ki 4. Gün sabahı ilk 5. Km’de yanlış yöne gidip başka yönden gelen motosikletlerle karşılaştım. Bunlar benden çok önce start alan tempolu sürücülerdi. O zaman çok fena bir kestirme yapıp yolu geri bulduğumu anladım. Tempolu giden iki fransızın peşine takıldım ve çok eğlenceli bir sürüş yaptık. Bir çok yerde doğru yolu ben buldum ve grubu yönlendirdim. Bu çok hoşuma gitti. Günün sonunda 9 saat ceza aldım ama çok eğlenceli yerlerde motosiklet kullanmış olmanın verdiği keyif cezayı unutturdu. 4. günün sonunda yaptığım hataları yapmamanın yollarını buldum ve ralli disiplinini öğrenmiş oldum. 5. gün etabı kusursuz sürüş ve yol bulma yöntemimle 15. bitirdim. 6. gün etap içinde iki tane ciddi kaza gördüm bu beni biraz tedirgin etti ve tempoyu düşürdüm. Etabı 22. tamamladım. Son gün ise biraz keyfini çıkarıp tempolu kullandım. Kendi kategorimde en iyi zamanı yaptım ve etabı 19. bitirdim.



Netice nedir?
Derece çok parlak değil açıkcası toplamda 12 saat zaman cezası aldım tamir ettiğim zamanları saymıyorum bile. 106 motosikletten 53. oldum. Benim kategoride 6. tamamladım yarışı. Bir yandan bahsettiğimiz ilk yarış deneyimi 2950 Km. ve çöl olunca bitirmek bile bence başarı. En başından beri ilk hedefim yarışı bitirip tecrübe edinmekti. Son 4 gün motosikletin bakımlarını doğru yapıp motosikletin saat gibi çalışmasını sağlayabildim. Sahra çölünde saatlerce devasal kum tepelerini geçip düzlüklerde motosikletin gidebildiği kadar gazlamak anlatılmaz yaşanması gereken büyük bir keyif. Beni en çok sevindiren kumda süratli olabildiğimi görmüş olmam aynı zamanda motosiklete ve kendime hasar verecek düşüş yapmadan ve yorulmadan bu mesafeyi bitirmiş olmak.

İlk hedefinde başarılı oldun bundan sonrakiler nelerdir?
Kendi kanaatimce Dakar’da başarı elde etmek gerekliyse iki defa daha bunun gibi ralliye katılıp tecrübe ve kayda değer bir derece kazanmak. Ardından yine 450 cc bir motosikletle Dakar’a katılıp bitirmek.

Sence etaplar zor muydu?

Sadece iki yerde “Acaba yanlış yerde miyim? Gerçekten buradan mı aşağı inmemiz gerekiyor?’’ diye tereddüt ettim. Kelle koltuk inen diğer yarışmacıları görünce bende gözü karartıp sallandım aşağı. Onun dışında hiçbir yer çok zor değildi. İşin zorluğu alışkın olmayanlar için saatlerce ayakta motosiklet kullanma, 4 tane ayrı cihazı beraber uyumlu bir şekilde kullanıp doğru yolu bulmak ve bir yandan iki tekerlek üzerinde süratli gitme çabası. Dışarıdan bakıldığında pek akıl karı bir iş değil ama çok zevkli. 106 motosikletin % 20’si bu işi keyif için yapan etapları sonlarda bitiren ve sürekli 3-4 arkadaş beraber motosiklet kullanıp manzaranın güzelliğini seyrederek sürüş yapan kişiler. İlginçtir yaş ortaması 35-40 arası. 81 doğumlu olan 3 yarışmacıdan biriydim. Diğer 103 kişi benden yaşça büyüktü. Bu işin 55-60 yaşında dahi yapılabiliyor olması beni sevindirdi.

Türkiye’de talep neden az?
İnsanları anlamıyorum gereksiz pahalı spor arabalar edinip kahve içmeye gidip gelirken kullanıyorlar. Sportif kimliklerini bu tarz işlere yatırım yaparak bulmaya çalışsalar hayattan çok daha fazla keyif alacaklar. İnsanlarımızın hayata bakış açısı bu kadar dar olduğu sürece talepte büyük bir değişiklik olmayacaktır.


Ümit' e verdikleri destek için AMS Group'a çok teşekkür ederiz.

3 yorum:

Alp dedi ki...

tebrikler ümit :şappi:

verde dedi ki...

torino seninle gurur duyuyor...

sedat dedi ki...

ümit salkıım oley, ümit salkıım oley, ümit salkııım oleeeey!