Satranç dünyasının tartışmasız en enteresan kişiliği ve bazı görüşlere göre de gelmiş geçmiş en büyük oyuncusu Bobby Fischer satranç tahtasının her karesinde bir yılını geçirerek 64 yaşında hayata veda etti.
Küçük yaşta kendi kendine başladığı satrançta kendini geliştirerek soğuk savaş döneminin en büyük rekabetlerinden biri haline gelen bu oyunun ABD tarafındaki en başarılı ve belki de tek temsilcisi olarak kazandığı ünü kişisel problemlerini kazandığı başarıların önüne geçirerek daha da kalıcı hale getirdi.
Sovyet oyuncuların domine ettiği satranç dünyasında hepsinin arasından sıyrılarak Amerikalılar için soğuk savaşın en büyük gurur kaynaklarından biri olmasına rağmen hayatının son dönemini Amerikan karşıtı olarak ve tabii ki bunun karşılığında ülkesi tarafından dışlanarak geçirdi.
Satrançta strateji ve eğitim gibi temel konularda devrim niteliğinde yeniliklerin gelmesini sağlamış, hayatını 1500 yıllık bu oyuna adamış gerçek bir satranç ustasıydı. Beraberliklerin kolayca kabul edilmeye başladığı, hesapların satranç tahtasının dışına taştığı satranç dünyasında mat olurken bile beraberlik kabul etmeyecek derecede agresif bir oyuncuydu. İyi bir satranç oyuncusunun sahip olması gereken araştırmacı bir ruha, kazanma arzusuna ve hepsinden önemlisi elbette müthiş bir zekaya sahipti. Bu kelimeyi kullanmayı çok sevmiyorum ama bir başkasına daha iyi uyacağını sanmıyorum. Gerçek bir fenomendi.
İleride satranç kariyeriyle ilgili daha detaylı bir yazı yazmayı düşünüyorum.
Huzur içinde yatsın. Öteki dünyadaki satranç ustalarını şimdiden mat etmeye başlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder