Çiftler tenisiyle pek sağlıklı bir ilişkim yoktur, eğer kortun içinde değilsem. 4 kişiyseniz, iskambil destesi yerine elinizde raket varsa ve kort sayısında bir problem varsa, ortaya konulacak güzel bir iddia ve karşılıklı laf atmalarla güzel bir aktiviteye dönüştürülebilir tabi. Raket kelimesini gamepad'le değiştirirsek, Playstation'a da oturtulabilir bu cümle. Ama profesyonel çiftler maçları için aynı şeyleri söyleyemem, sevmiyorum işte. Yanlız değilim çok şükür de, yayınlanmıyor maçlar. Ünlü oyuncuların katılmadıkları, katılsalar da partnerlerinin 3-5 kuruş kazanmalarına yardım etmek için katıldıkları, her geçen sene daha da önem yitiren bir olay. Her neyse, dediğim gibi, ilgilenmem ve bu yüzden takip de etmem.
Sonuca gel derseniz, Federer ve Nadal'ın yanlarına birilerini alarak (Lopez ve Wawrinka olabilir) yaptıkları çiftler maçından beri ilk kez bir çiftler maçıyla ilgilendim. Turun en uzun iki oyuncusu AO öncesi, beraber çiftlere katılacaklarını açıklamışlardı. Biri bu senenin en iyi çıkış yapan oyuncularından biri, 2.08lik Hırvat Ivo Karlovic. Diğeriyse US Open'da Federer'i ace manyağı yaparak bir set almayı başaran, 2.05'lik ABD'li John Isner. Bu boy avantajı sayesinde, turun en güçlü servis atan oyuncularından ikisi. Tenis tarihinin en uzun çiftler takımını oluşturdular. Boylarıyla doğru orantıda aldıkları gazla, iddialı girdikleri çiftlerde ilk turda elendiler. Isner, teklerde de ilk turda Santoro'ya elenerek kolejine geri döndü. Amerikan spor sisteminde kolejlerin rolü, tenis için ayrı bir yazıda irdelenmeli, not düştüm. Karlovic yola devam ediyor. Önemli olan boyu değil, işlevi diyip, boktan bir şekilde yazıyı kapıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder