Buz figürlerini uzun zamandır yalnızca Zeynep Tokuş, siyahi eleman, Alp Kırşan ve İlhan Mansız'dan izleyen ve Olcayto Bey'den yorum dinleyen bizler için güzel bir kaçış fırsatı oldu bu şampiyona. İsimler açısından çok tatmin edici olmasa da, heyecan dozajı olarak hiç fena değildi. Plushenko, Slutskaya, Navka-Kostomarov, Totmianina-Marinin gibi star isimler yoktu. (Bu saydığım isimler iki sene önceki Avrupa Şampiyonası'nda Rusya'ya 4 altın götürmüşlerdi.) Ama bunlar geçen sene de yoktu zaten, artık alıştık yani. Birçok gençle şampiyonaya giren Rusya'nın yakında tekrar bir çıkış yapmasını bekleyebiliriz. O zaman gelene kadar ise kafadaki isimler aynı olacak hep. Ancak işin güzel kısmı, kimin birinci olacağını tahmin etmek o kadar kolay değil artık.
Erkeklerden başlayalım. Kazanan Tomas Verner oldu. Süpriz kabul edebiliriz bunu keza geçen sezonun dünya ve Avrupa şampiyonu Brian Joubert ile iki kez dünya şampiyonluğu kazanmış Stephane Lambiel'i daha iyi görmeyi umardık. Joubert, şu anda bu dalın en popüler ve en sevilen ismi. Yumuşak vücut hareketleriyle buza cuk oturan Fransız maalesef hazırlık dönemini hastalığı nedeniyle çok kötü geçirmişti. Her zaman başarıyla yaptığı dörtlü toe loop ve dörtlü salchow'da sorun yaşayan Joubert felaket bir serbest program sergileyince bronzda kaldı. Joubert'in aksine serbest programı fena yapmasa da, kısa programda altını dolduran (üçlü axel'da düştü) yakışıklı İsviçre'li Lambiel ise bence olması gereken yerde bitirdi. Çok overrated gördüğüm bu adamın spin'leri bu kadar hızlı ve etkileyici olmasa buralara asla gelemezdi. Ama işte dönüşler önemli bir yer tutuyor puanlamada ve gösterinin genel estetiğine de çok büyük bir katkısı olduğundan vasat jump'lara rağmen güzel puanlar çıkarabiliyor Lambiel. Yalnız serbest programda yaptığı dörtlü toe loop-ikili toe loop-ikili loop kombinasyonu muazzamdı.
Tomas Verner ise çok ekstra bir şey yapmamasına karşın rahat bir şekilde birinciliğe ulaştı. Kısa programda axel'ı ve kombinasyonu en temiz yapan sporcu olarak Joubert'in 3.5 puan önünde serbest programa girince yine de akıllarda soru işareti kalmıştı. Serbestte ise akıllı bir iş yaptı ve kendini zorlamayarak öncelikle hata yapmamaya kastı. Joubert'in çok formda olmadığını ve kusursuz bir performans çıkaramayacağını tahmin ediyordu muhtemelen.
Bu kategoride mücadele eden pek bilinmeyen Türk sporcu Alper Uçar ise kısa programda 29. olarak serbest programa kalamadı.
Kızların müsabakasında ise kalite bence heriflere oranla daha yüksekti. Lambiel'in eski sevgilisi Carolina Kostner zorlansa da ünvanını korudu ve bir kez daha Avrupa Şampiyonu oldu. Ama en heyecan verici an Sarah Meier'in serbest programıydı. Costner'e yetişmesi pek olası görünmüyordu ancak öyle bir performans sundu ki, ben şahsen kazandı dedim. Ama tutturamadık tabi, o kadar da anladığım söylenemez bu işten zaten. Finlandiya'nın sevimli sarışını Kiira Korpi madalya alamazken, Laura Lepisto bronzu götürdü. Bu iki sporcunun önümüzdeki yıllarda üst taraflara abone olacağını tereddütsüz söyleyebiliriz. Ruslar ekstra yetenekli bir kaç isim çıkaramazlarsa, bayanlar kategorisine bir Fin ambargosu gelecektir, keza Carolina Kostner'in öyle geçilmeyecek bir isim olduğunu düşünmüyorum. En hoş süpriz ise bir süredir ortalıkta görünmeyen 2004 Avrupa Şampiyonu Julia Sebestyen'in 4. bitirmesiydi. Hatta biraz da haksızlık yapıldı gibime geldi. Madalyayı hakediyordu sanki.
Tuğba Karademir ise serbest programda beklenenden çok hata yaparak 11. bitirdi. Açıkçası kısada kendisini ve tüm sporcuları izledikten sonra 8. olabileceğini düşünmüştüm. Bir dahaki sefere artık.
Çiftlere girmiyorum, pek takip etmem, yalan yanlış şeyler yazmayalım.
Bu arada sevindirici bir haber vereyim. Evgeni Plushenko bir dahaki sezon tekrar müsabakalara katılmaya başlayacak. Amacı ise 2010 olimpiyatlarını kazanmakmış. Hayırlısı diyelim.
Son olarak da, artistik patinaja olan genel hakimiyeti, verdiği temel bilgiler, jump'ları tanımlamasıyla kablo tv'cilere Eurosport'un orjinal sesini aratmayan Dağhan Irak'a da buradan tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder