30 Ekim 2007

Pac-Man gerçeği

Oyunu bilmeyen herhalde yoktur. Son zamanlarda sanal iletişim işini çığrından çıkaran yeni oyuncak Facebook'un en popüler eklerinden biri haline gelmişti, en azından benim için. Ancak, her ne kadar kendimi konsol oyunları konusunda bir uzman olarak adletsem de, oyunun en fazla 14. seviyesine ve 100000 civarı bir puana imza atabildim. Bütün dikkatimi ve eforumu sarfediyor, yine de dört tane salak hayaletin arasından kaçamıyor, beyaz hapa rağmen bölümleri hak vermeden geçemiyordum. Bu kadar kafayı bozduğunuz bir işte, listenizde sizden daha iyi durumda bir arkadaş olunca işler daha da ilginçleşiyor. Genel listede bir sürü 999 bin küsür puana sahip insan olunca kafam iyice karıştı. İlk başlarda bunu bir hata olarak yorumlasak da, Pac-Man denen yuvarlak sarı yaratığın arkasındaki sırrı araştırmamdaki en büyük etkenlerden biri oldu.

Billy Mitchell, şu anda 42 yaşında olan Amerika'lı -ve de fena halde milliyetçi- bir restoran zinciri işletmecisi. Bu iş kendisine ailesinden kalmış, şu anda kendi markasıyla ürettiği acı kanat sosu ve Amerika'nın dört bir yanına yayılmış Rickey's restoranlarıyla başarılı bir işadamı. Pac-Man'in ilk çıktığı dönemler onun ergenlik çağına denk geliyor. Amerika'da "altın arcade çağı" olarak bilinen 80'lerin başındaki inanılmaz performansları sayesinde, Pac-Man'in dahil olduğu bir çok hit oyunun yaratıcısı Namco tarafından "yüzyılın en iyi video oyuncusu" ünvanını kazanmış. Nasıl mı? Donkey Kong ve Donkey Kong Jr. ile birlikte Pacman'de kimsenin hâlen ulaşamadığı rekorlara imza atarak. 1999 yılının Temmuz ayında -doğumgününe denk geliyor- Pac-Man oyununu hiç nokta, bonus ya da mavi hayalet kaçırmadan, sadece ve sadece tek hak vererek bitirmiş ve oyunda ulaşılabilecek en yüksek puana ulaşmış.

Buradan Pac-Man'e geri dönüş yapalım. 2005'te 25. yaşına girmiş ve bir sürü Pac-Man delisi bu hadiseyi kutlamışlar. Oyun hakkında araştırma yaparken strateji ve teknik bilgilerle dolu bir çok siteye rastladım. "Bu oyunun ne stratejisi olabilir?" diyenlerdenseniz bir de şunu dinleyin: 17. seviyeden sonra, beyaz hapları yediğinizde hayaletler maviye dönüşmüyor, dolayısıyla onları yiyemiyorsunuz, sadece anlık bir yön değiştirmeyle kaçmanıza fırsat tanıyorlar. 256. seviyede oyunun yazılımından doğan bir hata sebebiyle ekranın yarısı saçma şekillerle doluyor ve bu bölümü geçmek teknik olarak imkansıza yakın. Split-screen (sağda) adı verilen bu bölümü 1982 yılında 8 yaşında olan Jeffrey Ree adındaki bir sabinin geçtiği ve başkan Ronald Reagan'dan kutlama mektubu aldığına dair şehir efsaneleri var; ama Billy Mitchell'ın rekoru kırdıktan sonra bu bölümün geçilebildiğini ispatlayana vaad ettiği 100000 $'lık ödüle kimse talip olmayınca sorunun cevabı verildi.

248 seviye boyunca soluksuz dört tane hayaletten kaçmayı nasıl başarmış peki bu adam? Burada 'pattern'ler, yani bizim taktik olarak adlandırabileceğimiz şeyler devreye giriyor. Oyunun manyakları, hayaletlerin karakteristik özelliklerinden tutun hangi bölümde beyaz pillerin kaç saniye dayandığına dair türlü ayrıntıyı kağıda döktükleri gibi, her bölümün kendine ait taktiklerini de çıkarmışlar. "Taktiği varsa ben de yaparım o puanı" demek Billy Mitchell'ın eforuna biraz haksızlık oluyor zira 255 bölüm ve 6 saat (Mitchell'ın rekoru kırmak için harcadığı vakit) boyunca bu taktikleri kusursuza yakın uygulamak için mükemmele yakın bir konsantrasyon, yılların verdiği tecrübe ve müthiş bir hırs gerekiyor. 17-255 seviyeleri arasında işleyen "9th key pattern" adlı şemayı yanda görebilirsiniz.

Hiç yorum yok: