14 Mayıs 2008

UEFA European U17 Championship - 3


3. maçlardan yarı finallere zıplamak hoş olmadı ama bir yerden devam etmek lazım.

Mardan stadını bolca övdük ama konumu nedeniyle 2. maç üst üste izleme keyfine limon sıkıyor. Bizimkilerin penaltılarla elenişini izleme fırsatı bulamadım. Lafı uzatmadan İspanya-Hollanda maçına geçmek gerekirse;

Hollanda ilk yarıya beklenenden iyi başladı. Aslında İspanya ilk yarıya korkak başladı demek gerekir. Ortasahaya çok fazla yaklaşan hücum hattı Hollanda defansını serbest bıraktı, bu sayede Hollanda geride rahat oyun kurma, topu kanatlara taşıyabilme serbestliğine kavuştu. Bu rahatlık çok pozisyon sağlamamış olsa da ilk yarının sonlarında İspanya defansının uyuklaması Sneijder Jr.'ın golüne sebep oldu.


İkinci yarı sahada duruma uyanan İspanya ve skoru koruma adına sahasına kapanan Hollanda vardı. Her ne kadar maçın orta hakemi çoğu faulü ıskalayıp olmadık pozisyonlarda oyunu durdurarak seyirciyi sıksa da, 2. yarının başlarında İspanya'nın atağını dikkatle takip eden ve ligimizde çoğu hakemin bayrak kaldıracağı bir pozisyonda oyunu devam ettirerek golü geçerli kılan yan hakem maçın hakem dörtlüsü adına en olumlu hareketini yaptı. Bu golden itibaren Hollanda tekrar kanatlara yönelirken İspanya özellikle son dakikalarda uzaktan şutlarla şansını denedi.

80 dakikalık bölümde maçın adamı kesinlikle İspanya'dan Keko'ydu. (Burada bir parantez açmakta fayda var, Amokaçi Amunike diyerek büyüyen bir nesil olarak çocuklarımın sokakta "Kekoo Kekooo" diye top peşinde koşmasına gönlüm elvermez, umuyorum bu genç yetenek İspanya'nın orta halli bir takımında kariyerini devam ettirir) Maçın 2. yarısında sağ kanatta boş kalmasına rağmen yeterince pas alamadığı için inisiyatif kullanıp sol kanada seyirtmesi, çabalayan ama çalışmayan kanatta iş yapması ve hemen hemen 100 dakika boyunca hiç durmadan koşması İspanya'nın galibiyetine yaptığı katkılardan bir kaçıydı. Diğer tarafta ise Castillion benim izlediğim maçlarda tel tel dökülme geleneğini sürdürürken 2. yarıda oyuna giren La Parra, beraberlik golünden sonra tıkanan Hollanda hücumunu yeniden ateşlendirmeye çalışan isimdi. La Parra'nın kanatların işlediği ilk yarıda oynaması sonucu çok farklı yapabilirdi.

Uzatmada oyunun gidişatında bir değişiklik olmadı. Hollanda amaçsızca ortasahada çırpınırken İspanya da rakibine ayak uydurdu. Uzaklaştırılamayan topa sert vuran yedek Angel Martinez Hollanda'nın umutlarını tüketti.


Cuma günü oynanacak final maçına geçersek; Fransa'nın herhangi bir maçını izleyemediğim için sağlıklı karşılaştırma yapamıyorum ancak turnuvanın favorisi İspanya'nın buraya gelmesi sürpriz olmadı. Final maçında da favoriler. Üstelik Fransa'nın en etkili oyuncularından, 3-3 biten grup maçında bir de gol atan Remy, kart cezalısı olduğu için oynayamayacak.

Hiç yorum yok: