Maçtan önceki "pasillo" beklentisi gerçekleşti. NTV'nin geç bağlandığını söylediler, ben de geç bağlandım NTV'ye, Türkiye Kupası finali penaltıları bitmek bilmedi. Gençlerbirliği kalecisinin Ömer Üründül'ü utandırması güzeldi. O maçı izlemedim bu arada, ama huyumdur, sokakta çocukların maçı penaltılara kalsa, durur izlerim.
Clásico'ya dönersek, maç pasillo'yla (koridor) başladı dedik. Başladığı gibi geçti ve bitti. İlk dakikadan beri koridor oldu Barcelona. Rakibi şampiyonluk kutlarken, biraz daha motive etmesini beklersiniz Rijkaard'dan oyuncuları. Valdes'in o formaya layık olmadığını söylerim hep ama o bile Madrid fırtınasında yırtılmamaya çalışan gönderde bunalmış bir Katalan bayrağıydı. Uzun uzun analiz yapmayacağım çünkü bu maçın analizi falan olmaz.
.....
Francisco Franco terk-i diyar eyleleyeli 28 sene olmuş. 28 sene sonra birileri gelip, onun ismini duymaktan bıkmaktan belki de, "Franco yüzünden herkes Barça'lı, ne banal şu insanlar, ne alakası var futbolla.." diye bana göre yarı marjinallik maskeli yarı saçma argümanlarla Madrid sempatisini sebeplendirirken, aslında Barça tarafından gelen "faşist"in takımını niye tutuyorsun suallerinin önünü kesmek istemiş olabilirler. Belki de bunun nedeni bu sorular gelmeden önce, "Bak kardeşim, ben de kültürlüyüm, ben de biliyorum İspanya İç Savaşı'nı. O yüzden baştan Franco'yu ağzıma alıyorum ki, bana bunu bilip bilmediğim artisliğine girme." mesajını vermek istiyor. Aslında hakikaten etrafta inanılmaz sinir bozucu "entel" kisvesi altında her futbol muhabbetinde alttan alta Barcelona ve siyaseti sokan tipler var. Doğrusu tarih konuşuyorsak tarih konuşalım, futbolsa futbol. Anlatmak istediğim, "Neden Madrid'i tutuyorsun?" sorusu "Franco yüzünden mi Barça tutuyorsun?" sorusu kadar saçma. Altyazılar ne yazarsa yazsın, katillere, ezilenlere, yasaklara, anti-demokratik uygulamalara, yenen haklara yabancı olmayan bir ülkede, bu duruma sempati ya da en azından saygı gösterenlere de yol göstermeyin, rica ediyorum.
Devir değişti, herşeyin daha hızlı ilerlediği bir zamanda yaşıyoruz. Yakın tarih aslında bize o kadar da yakın gözükmüyor artık. Bu da gayet normal. Futbolu futbol için sevenler, Real Madrid gibi bu dünyanın kült organizasyonlarından birini sevmek, ona sempati duymak için bir şeyler savunmak zorunda değilsiniz. Tarihi işin içine karıştırıp, manipule etmek, bir şeyleri yok saymak, bu uğurda emek hatta can verenlere, hayatının en güzel eseri pahasına vatan bellediği yerden sürgün yiyen Gamper'e, Cruyff ve Di Stefano transferlerinin perde arkasına, Picasso'nun Guernica'yı boyarken harcadığı zamana doğru fermuarı çıkarıp işemektir. O da hiçbirimizin haddi değildir.
En güzelini Higuain söyledi, "Yeterince sevinmedik, çünkü rakibi aşağılamaya gerek yoktu."
İşte Real Madrid'i bu yüzden sevin. Barcelona sevgisini de asla küçümsemeyin.
3 yorum:
yani, real madrid'i tutmak neredeyse kafatasçılık sayılacak, "entel" kisvesi altında saklanan insanlar yuzunden. insan korkucak hale geldi, real'liyim demeye. hemen içiboş ithamlar, yüzeysel laflar, sataşmalar.
yüzyılın takımını tutmak için franco'dan ve faşizmden önce bir milyon tane sebep vardır muhtemelen.
üstad sahane özetlemissin.
Lazio ve Real sempatizani, Manu Chao manyagiyim. Bu yazinin altina da imzami atarim, eline saglik.
Yorum Gönder